GÂVUR ÇAMI
Selim Özgül
Göçmenler ülkesi denilen Amerikadan da tuhaf şu İstanbul!
Tamam, yetmiş iki buçuk millet yaşıyor da…
Anlaşacak/anlaşılacak bir dilde buluşur insanlar!
Çukurova;nın gözünü seveyim.
Sıcaklar kavuracak, ortalık yanacak da, orada yaşayan insanlar Çukurova;nın nasıl
yandığını anlaşılır bir şekilde ifade edemeyecek, ha!
Sıcakların illallah dedirdiği şu günlerde kim bilir günde kaç kez dökülüyordur ağızlardan o
ünlü söz:
Gâvur çamı gibi cayır cayır yanıyor!
16 milyon insanın yaşadığı İstanbul da yanıyor ama, ortalığın nasıl yandığını hakkıyla
anlatacak bir söz yok!
Sıcak var. Ama o sıcakları anlaşılır bir şekilde ve hakkıyla anlatacak bir söz yok!
Böyle söylemiştim bir tarihte, İstanbullulara yergide, Çukurovalılara övgüde bulunarak.
Fakat bu konuda “çam devirmiş” söz ustası Çukurovalılar!
Gâvur malı, gâvur dölü, gâvurun kızı… derken hızını alamayıp yakıp kavuran yaz
sıcağını benzetecek bir şey ararken de gene gâvurun bir şeyine sarılmışlar.
Kendi toprağımızın yanıp yakmasını anlatmak için “Gâvur çamı gibi cayır cayır yanıyor”
demişler!
Halbuki, ta Cumhuriyet’in başından beri “Yerli Malı Haftası” kutlanır bu topraklarda, “Yerli
Malı Yurdun Malı” sloganı eşliğinde.
Bir benzetme yapmak için gâvur çamına ihtiyacımız mı var bizim!
Sarıçam, karaçam… Nasıl bilip hatırlamazsınız bunları, ve daha nicelerini!
Bu kadar mı çok oldu, bir çıraya kibrit tutmayalı!
Gâvur çamı gibi cayır cayır yanıyor!
Yahu, o gâvurlar güneşi görmek, azıcık ısınmak, güneşin ılıttığı deniz suyuna girmek için
kalkıp bizim ülkemize geliyorlar, binlerce kilometre uzaklardan!
Tamam, işler mi işlemez mi diye düşünmeden, gerçeklikten uzaklaşıp arabanın tekerine,
çenenin yayına düz gidiyorsunuz ama, gâvur çamı gibi cayır cayır yanıyor” dediğinizde
bizim sarıçam, karaçam güme gidiyor. (Selim ÖZGÜL)
Selim Özgül kimdir : 1957 yılında Doğu Çukurova da Osmaniye’de doğan bir Güneyli . Başka ülkelerde basılan pek çok anlamlı kitapları dilimize çevirerek basılmasını sağlayan bir çevirmen. Afilli Kalem adlı mizah, politika ve kültür kokan kitabında yazarıdır. Çoğu Çukurovalı gibi Türkçeyi çok iyi kullanan bir yazar. Ülke gerçeklerine duyarlı olan ve bu yüzden yıllarca sıkıntıya sokulan , yıllarca cezaevinde tutulan bir sosyalist yurtsever.